11 Şubat 2014 Salı

Bu 14 Şubat'ta, büyüdüm galiba :)

Bir zamanların özel gün koliği bir kız olarak sesleniyorum bugün :)
Bir zamanların dedim bak..

Mesela en son geçen sene şu yazımda sitem etmiştim Sevgililer Günü’nü gereksiz bulanlara. Benim kafamda onlar sevgililerinden sürpriz bekleyip göremeyenlerin, etrafında yapılan sürprizleri pek hazmedemeyenlerin ufflayıp pufflamalarıydı. Tabii böyleleri yok mu? O hoooo dolu dolu. Kavga kıyamet sevgilisine bir şey yaptıranlar mı dersin,  daha da korkunç kişilik bozukluğu olup kendine çiçek gönder(t)enler mi? Ben tabiri caizse “manyak mıknatısı” olduğum için etrafımda bu tip insanlardan biraz fazla var :) o yüzden de bu düşünceleri onlara mal ettim bugüne kadar. Ama nedense her sene deliler gibi heyecanla beklediğim 14 Şubat, bu sene bana hiç haz vermiyor. Üstelik sevgilime hediye bile almadım. O gün dışarı çıkıp herkes gibi yemek yiyip, 2 kat para verilmesine de acıyorum bu yıl.

Galiba büyüdüm :) Ya da içine girdiğim telaşlar o kadar farklı ve tempolu ki Sevgililer Günü bana bunların yanında biraz basit geldi bu kez :)

Ama tabii bu demek değil ki o gün yok sayılmalı. Nereden çıktı bu saçma gelenek diye pöykürmüyorum :) Hala o aşk ruhunun sokaklara taşınmasını, kırmızı vitrinleri, birbirlerine özenen aşıkları çok seviyorum… Ben (bu yıldan itibaren) bugüne verilen özeni alalade bir güne saklıyorum kendimce, öylesi çok daha keyifli olmaz mı? Beklenmedik anda bir günü diğerlerinden farklı ve özel kılmak ;)

Mesela istersek ilerde evimizde bugünü içimizden geldiğince kutlarız. Belki bir yıl eski aşıklara (anne-babalara) nostalji akşamı düzenler, sürpriz yaparız; bir yıl arkadaşlarımıza aşk konsepli bir yemek hazırlarız. Bir yıl kırmızı pijama partisi veririz. Ticaretten kaçar, aşka dolu dolu yer açarız.


Çok daha güzel olmaz  mıııııııı :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...