30 Aralık 2015 Çarşamba

Çarelerin hepsi seninle gitti baba...

Her şey hep güzel olmaz tabii hayatta…
Çıkış varsa iniş de var.
Gündüz varsa gece de var.
Mutluluk varsa acı da var.
Her şey karşıtıyla var bu hayatta…
Bunu hep bilirdim.

Acının en büyüklerinden birini yaşadım ben.
Babamı kaybettim.


Bir defterim var onunla konuştuğum, onun dışında Facebook sayfasını boş bırakmamak için ufak ufak iç döküyordum. O da anneme ağır gelince kestim. Bloguma yazamadım, çok ağır geldi, hala da yazacak gücüm yok.

O kadar büyükmüş ki bu acı, hiçbir yere sığdıramıyorum…

 Geçmişte üzüldüğüm şeylere üzülüyorum. Acı ne demek bilmiyormuşum meğer. Onu da öğrendim.

Bir şeye çok üzülünce derler ya; “Üzülme, bir tek ölümün çaresi yok.”

Doğruymuş!

Sabır dedikleri şey; elinden bir şey gelmemesiymiş. Çok özlüyorum, yanımda olsun istiyorum, sarılıp öpeyim, beraber gülelim istiyorum ama hiçbir şey yapamıyorum.

Çaresizim.

Bugün çok güzel bir paylaşım gördüm bunun hakkında. Burada saklamak istedim. Bu acımı da bunun üzerinden paylaşabilirim dedim. Çünkü içime tek tek oturdu hepsi. “Kalbim 2 taş arasında bi buğday tanesi gibi eziliyor.” Diye bir cümle okumuştum Atatürk ölürken yaverinin söylediği. Bir tek bu biraz acımı tanımlar gibi olmuştu…

İşte şimdi buldum hislerimin tariflerini…
Ne güzel anlatmışlar…



Sizin hiç babanız öldü mü?Benim bir kere öldü, kör oldum.Yıkadılar, aldılar, götürdüler.Babamdan ummazdım bunu kör oldum.

Cemal Süreya





Sonra çıkıyorsun dışarı,bakıyorsun güneş hala tepede.Yıllardır kurduğun cümleyi bilmem kaçıncı kez kuruyorsun:“Ne yapalım, kısmet değilmiş…”

Sabahattin Ali



Bekle dedi, gitti.Ben beklemedim, o da gelmedi…Ölüm gibi bir şey oldu,ama kimse ölmedi…

Özdemir Asaf


Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım.

Oğuz Atay



Kurtulmaya gelmedik dünyaya. Daha da saplanmak için buradayız. Dibine kadar. Onun için çürüyor bedenlerimiz ölünce.

Hakan Günday

Adın üç kez geçti saçma sapan bir filmdeYalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyorduOtoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime“Anne” dedim, hadi çay koy da içelim…

Ali Lidar


Elinden bir şey gelmemenin acısını iniş takımları olmayan melekler bilir.Bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir.Suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir.Matkapla göğsünün ortasına açılmış bir pencere düşün. Perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun dünyaya.Eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor…

Emrah Serbes


İnsan çok yalnızken, bir tane daha kendinden doğuruyordu içinde;“Korkma” desin diye…

Ece Temelkuran



Mektepteyken hayallerimiz olmayacak rüyalarla doludur. Sonra hayat birer birer onların icaplarına bakar.

Reşat Nuri Güntekin

Kaybettiğim şey benim için o kadar büyüktü ki ilk önceleri bunu bir türlü anlayamadım. Ne de hayatımdaki neticesini ölçebildim. Sade içimde simsiyah çok ağır bir şeyle dolaştım durdum. Sonra bu haraplığa daha başka bir duygu, bir çeşit kurtuluş duygusu karıştı. Bir baskıdan kurtulmuştum. Emine bir daha ölemezdi. Hatta hastalanamazdı da. Orada zihnimin bir köşesinde olduğu gibi kalacaktı. Hayatımda birçok şeyler daha beni korkutabilir, başıma türlü felaket gelebilirdi. Fakat en müthişi, onu kaybetmek ihtimali ve bunun korkusu artık yoktu. Her an onun hastalığının arasından etrafa bakmayacak, o azapla yaşamayacaktım.”

‘Olabilecek şeylerin en kötüsü olmuştu. artık hürdüm.’

Ahmet Hamdi Tanpınar

İnsanlar tuhaftır; fena bir şey yapmakta olduklarını hissedecek olurlarsa, mutlaka en evvel vicdanlarını susturacak bir sebep bulurlar.Halid Ziya Uşaklıgil

Yatağına yatınca yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan, anla ki yalnızsın.Yanında kim olursa olsun…

Aziz Nesin

”Bu toplumu haklı çıkarmadan ölmenin bir yolunu bulmalıyım diye düşünüyorum. Akciğer kanserinden ölsem çok sigara içiyordu diyecekler. Sirozdan ölsem çok içki içiyordu diyecekler. Araba çarpsa, herhalde hafif içkiliydi, şoför haklıdır diyecekler. Türkiye’de intihar da edilmez. İlaç ve içki şişelerinin kapakları açılmaz, su gelmeyebilir, hava gazı gelmeyebilir, tren vaktinde gelmez, atamazsın kendini altına.”

Tomris Uyar

Vücudunun %70’i su olan bir canlının nasıl olur da içi yanar?Ece Ayhan

Ömür dediğimiz nedir ki? Çay bardakta,soğuyana dek geçen zaman…

Can Yücel

Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini…

Ahmed Arif

Ama yazgısını yaldızlı çokomel kağıtları gibi, tırnaklarıyla düzeltemiyor insan.

Didem Madak

Resulullah Azrail’i yolda görse tanırdı;ben Azrail’i annemin yanında görseydim ona bir çift lafım olurdu,derdim ki şimdi yani af edersin ama o sıktığın annemin gırtlağı.Resulullah olsa ona bunları söylesem o bana gülümserdi;O bana gülümserdi ben ona derdim ki, “Anam babam yoluna feda olsun ey Allah’ın Resulü; fakat şu koca melek, annemin gırtlağını sıkıyor, bir şeyler yapamaz mıyız?”Resulullah orada olsaydı annemin elini tutardı derdi ki “Kızım ha gayret!”;Ben orada olsaydım annemin elini tutardım ve derdim ki “Anneciğim, ölmesen?”

Ah Muhsin Ünlü

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...