8 Haziran 2012 Cuma

kArMaŞık İştE KarMaŞıKKkKKK



Bi sürü şey istiyorum, istemeyi seviyorum, gerçekleşmesini daha da çok seviyorum…

Mesela mı?

  • Düzenli blog yazmak istiyorum.
  • Düzenli blog yazacak kadar düzenli bi ruh hali içinde olmak istiyorum.
  • Hayatımdaki iniş çıkışlar dengeli olsun istiyorum.
  • Ben hep sağlıklı, sevdiklerim sağlıklı, yanı başımdaki herkes hep sağlıklı olsun istiyorum.
  • Herkesin morali yerinde olsun istiyorum.
  • Yatmadan önce ertesi gün ne giyeceğime karar vermiş olmak istiyorum.
  • Tatile gitmek için gerekli izinler çıksın istiyorum. Çıkmazsa da alternatif programlar bu açığı kapatsın istiyorum.
  • Içimden daha çok dua etmek gelsin istiyorum, duaların huzurunu, inanamanın mutluluğunu daha çok hissedeyim istiyorum.
  • Artık bu kadar da olmaz dedirten haberler almayayım istiyorum, ülkeme dair.
  • Atatürk’le gurur duyan daha çok insan tanımak istiyorum.
  • Cehalet bizi bu kadar esir almasın istiyorum.
  • Iki kişiden biri olanlar da artık gözlerini açsın istiyorum.
  • Aklımdan geçen her şey hep iyi olsun hepsi de gerçek olsun istiyorum.


Işte böyle her telden çalan bir istek listem var :)

Olsun istek de sınır yok…

Bugün de Cuma zaten…

Akşamı da programlı üstelik…

E daha ne olsun –şimdilik-…


:)

27 Şubat 2012 Pazartesi

Bugün en güzel günün, haberin yok…


Kolay dersen kolaydır hayat, zor dersen zor… 
Bu kadar kolay mı dersen öyle bakmayı becerebilene; kolay. 
Öyle bakmayı becerebilmek asıl olaysa emin olalım aslıda o da kolay…


Hiç düşündük mü çok karmaşık bulduğumuz her şey aslında biz öyle düşündüğümüz için karmaşık. Beyine emir vermek kolay gözükmüyor, çok kolay olduğunu da sanmıyorum aslında! 
Ama o kadar mucizevi bir gücü var ki…

Düşünmek lazım şu an içinde bulunulan şartları… 
En kötü hissettiğimiz anda bile yaşadığımız hayat kimbilir kimlerin tek hayali... Olaylara buradan bakmak bence insanı kasvetten, endişeden, sıkıntıdan, umutsuzluktan uzak tutmaya yetebilir. 
İnanmak gerekir ki elinde olanlara şükredebilip kötü giden şeyleri de en azından bi sure için hoşgörebilirse insan, hayat o kadar da zor değil…

Gerçekten bir süre için…

İstiyoruz ki her şey her zaman dört dörtlük gitsin hayatımızda, hiçbir şey canımızı sıkmasın, üzmesin bizi… Bunun mümkün olmadığını bilmiyor muyuz?

Hep altını çizmişimdir şu tip cümlelerin:

Hayat bir sarkaç gibidir... Ne kadar geri çekilirse o kadar hızla geri gelir… Lastik bir top düşünün yere atıldığındaki hızı oranında yukarı zıplar, dibe vurur ki daha da yükselebilsin…

Rüzgar estiğinde hiçbir ağaç direnç göstermez, rüzgarın estiği yönde eğilir, direnç gösterdiğinde, rüzgarın tersi yönünde hareket ettiğinde zarar göreceğini, dallarının kırılacağını bilir... Denizler yükseldiğinde geri çekileceğini de bilir... Geceleri gökyüzünü aydınlatan ay, ben hep dolunay kalmak istiyorum hiç yeni ay şeklini almayacağım demez... Gece gündüzü, gündüz geceyi, aylar mevsimleri, mevsimler birbirini takip eder... Yaz biter güz başlar...

Doğa ne güzel anlatıyor kendisini... Kışa hazırlanırken yapraklarını dökmekten korkmuyor hatta yaprakları bırakırken ayrı bir güzellik veriyor... Rengarenk oluyor o yapraklar... Bedeni çıplak kalıyor ağaçların ama kış için bunu yaşamaları gerekiyor, çünkü daha güçlü duruyor ayakta...

Ne yaşarsak yaşayalım ne düşünürsek düşünelim şunu hiçbir zaman unutmamalıyız; "yaşanan bu durum düzelecek". 
Hiçbir zaman böyle kalmayacağız... 
Bu sadece bir dönem...
 Yaşanacak ve bitecek...

Gece ve gündüz gibi... 
Tek başına olmasını beklememek gerek. 
Bunu böyle kabullenmek gerek... 
Biliyorum ki o zaman her şey daha kolay, o kabulle her şey daha doğal...

Hayatın güzelliğini sindirebileceğimiz nice güzel günlere...

13 Ocak 2012 Cuma

Terapi şarkıları…



Çok denedim ama sadece iki tanesi aklımda…

Ne zaman böyle içim acısa, vazgeçmem gereken şeylerle karşılaşsam ve bunu yaparken, yaşarken çok zorlansam hep karşıma bazı şarkılar çıkar.

Çok garip belki ama ben bu şarkıları dinledikçe içimdeki hüzün hafifleeer hafifleeer sanki o dönem o duyguyu yaşayan ben diilmişim gibi bi güç bi huzur dolar içime..

Işte ben bunlara terapi şarkıları diyorum :)

Vol-1



Vol-2


10 Ocak 2012 Salı

2011’i çekmeceye kaldırırken…



2011’e bu dileklerle başlamıştık ;)

İşte 2011'in aklımdan çıkmayanları;

Zor başlayan, kolay biten bir yıl oldu.

Vazgeçmeyi, olgunlaşmayı, üstesinden gelmeyi öğretti.

İsteklerimin er ya da geç gerçekleşeceğini, sabırla güvenle beklememin yeterli olduğunu anlattı.

Zamanın az gözükse de çok şeye yetebileceğini keşfettirdi.

Ani kararların çok zor alınmadığını ve beklenmedik şeylerin bi çabukta gerçekleşebileceğini gösterdi.

Her şeyin bir zamanı olduğunu, o zaman gelmedikçe bayılsan da ağlasan da zırlasan da, beklentilerinin gerçekleşmeyeceğini anlattı.
(Çünkü ilahi zamanlamada her şey, olması gerektiği yer ve zamanda oluyor ve buna güvenmek insanı çok ama çok rahatlatıyor…)

Sağlık, huzur, aile ve dostluğun hayatta her şeyden önce geldiğinin altını çizdi.

Güzel bir aşk hediye etti.

Can çıkar huy çıkmaz atasözünün doğru olduğunu ama istenirse huysuzlukların törpülenebileceğini gösterdi.

Yaşadığım her şeyi, yaşamam gerektiği için yaşadığımı hissettirdi.


.............


Böyle yazınca kafamda daha da somutlaştı ki ben güzel bir yıl geçirmişim,
 önemli şeyler öğrenmişim.

Ama 2012 çok daha güzel olacak eminim,
Çünkü ben çift sayıları severim :)

2012  Sibel'in de yılı olsun, bütün saydıkları gerçek olsun.
" Emeğe saygı:)"
Mucuk!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...