Ve işte
Feyza & Faruk’un mutlu masalının başlangıcı;
8 Eylül
2013
Sabah
7.15’te alarm sesine gözlerimi açmış Orkun’dan mesaj beklerken Feyza’nın panik
mesajıyla panikleyerek ben Orkun’a mesaj attım.
Hazır mısın? hadiii... diye.
Gelin
arabası çifti olarak saat 8’de evlerinin önündeydik. 9 gibi de kuaförde... Ben
böyle rezalet bir kuaför görmedim. Gelin adayları aman diyim! Gideceğiniz
kuaförü çok ama çok iyi araştırın. Biz gittiğimizde içerde 4 gelin vardı.
Bizden sonra en az bir 4 gelin daha geldi. Yıllardır heyecanla beklediğiniz,
hevesle hazırlandığınız ve stresten bunaldığınız bu günde bir de acaba
yetişecek miyim stresi yaşamamak içi bu konuda net olmanızı öneririm (Bana iyi
bir tecrübe oldu şahsen). Gözlerini resmen para bürümüş ve bu yüzden bir güne 8
gelinden fazlasına randevu vermiş bu kuaför Üsküdar’da. Adı Özenir Kuaför.
Adına aldanmayın, kadın belli ki işinde tecrübeli ama bu demek değil ki
saçınızı makyajınızı kendi tecrübesine göre, ne istediğinizle ilgilenmeden
yapacak! Taburede beklettiği gelinleri en özel günlerinde sıradan hızlı hızlı
elden çıkaracak. Onlar için alalade bir gün olabilir ama bir gelin için
hayatının en özel gününü rezil etme hakkını onlara kimse vermez! Kaldı ki
mekanın doluluğu, tek bir giyinme odası olması, bekleyen gelinler arasında da
sıra oluşu, ayrı bir gerginlik yarattı. Ukala mekan “Biz 30 gelin de çıkarıyoruz
buradan, ne olmuş diye” çirkin bir savunmayla bizi uğurlayınca yeter dedik ve gerekli yerlere şikayette bulunduk.
Bu günü anlatmaya kötü tarafından başladım ama bilinsin istedim.
Bir kişiye bile ulaşsa, o bir kişi kendini bu stresi yaşamaktan kurtarsa, kârdır…
Kuaför'den :(
Kuaförden
gergin ve memnuniyetsiz ayrılan gelincik, neyseki Fenerbahçe Parkı’nda
yapılacak fotoğraf çekimine yetişebildi. Fotoğrafçı kız çok ama çok tatlıydı, kesinlikle tavsiye olunur :) Çekim çok keyifli oldu.
Ama arada yağmur yağdı. Orkun "Sen olsan kesin ağlardın" dedi. Kesinnn :( Ama Feyza sakin durabildi ve zaten sonra
güneş açtı :) Böyle zamanlarda yaşadığın anın tadını çıkarmak ne kadar da önemli bir meziyet.
Durum belli, ya oturup ağlayacaksın, karalar bağlayacaksın ya da o şartlarda eğlenmeye bakacaksın. 2.sini yapmak gerek :)
Bunlar da kaçak fotoğrafçı olarak benim arada yakaladığım birkaç poz:
Fotoğraf çekmekten hiç haz etmeyen bir erkek ve fotoğraf çekmeye, çektirmeye bayılan bir kız çift olursa, zor da olsa arada birkaç poz yakalanır :)
Bir Murad Osmann pozu da bizden :P
Ta tammm! Fotoğraf çekiminin en eğlenceli karesi, ama hileli :)
Fotoğraf
çekimi yapıldıktan sonra eve gittik. Gidişi hiç anlatmayayım, arabanın üstünde Angaranınnnn bağlarıııııını söyleyen bir tomar çocukla uzun yollar yaptık :)
Davul zurna geldi. Gelin evden çıktı. O ne
güzel bir an…
Gel de
ağlama :(
Neyse konvoy
halinde, dat dat dat kornalar eşliğinde düğün mekanına vardık. Eğlenceli, bol
oynamalı, güzel bir düğün oldu…
İntaş'ın çiftleri demiş kuzenim...
iki kuzen İntaş'ta okuduk, aşkı İntaş'ta bulduk :P
Eve dönüş yolunda gelin ağlar, ben ağlar, anne ağlar...
Her şey çok güzeldi çok da duygu dolu :)
Ve bu keyifli koşturmacanın sonunda;
Gecenin 3’ünde
eve varabilen Merve ertesi gün uyanıp işe gidemedi. Ayakkabı bulamayan Merve 2
gün de önceden izin alıp o mağaza senin bu mağaza benim diye dolanıp durdu. 1
mağazaya 2 saatini rahat rahat ayıran Merve, zamansızlıktan 1 saat içinde tam 14
mağaza gezip, atom karınca hızıyla takı eksiklerini de tamamladı, yıllık
izninin kalan kısmını da böylece harcamış oldu. İş arkadaşlarının “Bir de sen
evlensen nasıl hazırlanacaksın?” sorularına verilmiş “Bana 1 sene ancak yeter”
cevabının hakkı da verilmiş oldu :)
Kuaför: özenir
Fotoğraf mekanı: Fenerbahçe Parkı
Dış çekim Fotoğrafçısı: Caravan Fotoğraf
Düğün mekanı:Park Night