Not: Bu post,; derin duygular, düşünceler, tavsiyeler içerir.
Uzun uzun anlatmayacağım
kim kimdir, ne nedir, bi ilişki nasıl yürümelidir diye… İlişkiler hakkında
ahkam kesmek kimseye düşmez.
Ama söylemek istediğim
şeyler var…
Güzel ilişki kavramına az rastlar olduk etrafımızda, bu yüzden de olumsuz düşünce kalıpları
yerleştirdik aklımıza
– en azından benim için öyleydi-
Sonraları fark ettim ki bu düşünce insanın içinde olduğu şartlarla da ilgili biraz.
İnsanın mıknatıs misali
kendinde olanı çekmesi gibi…
...
Sosyal medya, hayatımıza bu
denli girdiğinden beri başka hayatları gözlemler olduk. İnanın kendi mutluluğum
gibi seviniyorum başka insanların mutluluğuna.
Güzel olan yaygın olsun,
örnek olsun istiyorum!
Çünkü bizim toplumumuzda
genelde acılar, üzüntüler kutsanır;
mutluluklar kıskanılır ya da er geç
bozulacağına inanılır.
Biri üzgün olduğunu söylese
kimse çok şaşırmaz, ama mutluluktan kahkahalar atsa herkes merak eder nedenini.
Kötü niyetten falan değil bu, bize böyle öğretildiğinden…
Bir çocuk düşünün…
Çocuklar mutlu doğar.
Ama mutlu olduğu için
taktir edilmez.
Çünkü; kimse onun neden mutlu olduğu üzerine kafa yormaz.
Bir çocuk en fazla istediği
yapılmadığında mutsuz olur, ağlar.
O zaman anne-baba üstüne
titrer.
Ağlatmaz onu ve çocuk
ağlamanın isteklere ulaşmanın yolu olduğu keşfeder.
Acı, üzüntü kutsanır… Ta o
zamandan beri…
...
Üzüntü değildir doğru olan.
Mutluluk yadırganacak bir
şey değildir.
Her şey kötü değildir.
Güçlü olmak gerekmez her
zaman.
Kimseye güvenilmez diye de
bir şey yok.
Bunların hepsi içiçe olan
şeylerdir. Birbirlerinden ayırmak şart değil!
Olabilir, hiç bitmeyecekmiş
gibi başlanan ilişkiler bitebilir, hayal kırıklıkları yaşanabilir, “iyi ki”ler,
“keşke”ler dönüp durur aklımızda ve hiç biri son değildir.
Her annenin çocuk büyütme
yöntemi farklı olduğu gibi şüphesiz herkesin de kendi doğrusu vardır kendi
ilişkisi adına. … Ben isterim ki herkes az çok birşeyler söylesin bu konuda da.
Fikirler paylaşılsın…
Çünkü bir çocuk nasıl büyüyorsa bir ilişkide öyle büyüyor.
Mutluluğumu paylaşacağım diye ahkam kesmiyorum; sadece şunun altını çizmek istiyorum, insanın sevgisini içinden geldiği gibi gösterebildiği,
ego savaşlarına yenilmediği, hayatının en önemli strateji oyununu oynuyormuşçasına taktikler geliştirmediği biri varsa hayatında
gerçekten şanslıdır.
...
25.05.2013’ te 2 olduk biz.
Saymakla bitmeyecek
kavgalar ettik.
Hiç geçmeyeceğini
sandığımız kırgınlıklar yaşadık.
2 saatten fazla küs
kalmadık.
Birbirimizi hiç yanıltmadık.
Birbirimizi dinlemekten
bıkmadık.
Birlikte hiç sıkılmadık.
Üzüntümüzü de sevincimizi
de paylaştık.
Kısacası güzel ve sağlam
bir yaş aldık.
sevmemin nedeni “O”
Bir nedeni yoktur derler sevmenin. Büyük yalan! Sevmenin
sebebi vardır. Büyük sevgileri taşıyabilen kalbi yeter sevmeye… Güven veren her
sözü, dürüstlüğü, eğlendiren gülüşü, dimdik duruşu… Ölene kadar yanımda
olacağını bilmenin huzuru, zorla içirmeye çalıştığı her damla su…
Kalbimdeki 2, hayatımdaki 12. yılın kutlu olsun…